15 Haziran 2011 Çarşamba

Anal Atrezi nedir?

Tanım: Anorektal atrezi veya anus imperforatus olarakta isimlendirilebilen anal atrezi anustekki açıklığın olmamasıdır. Anüs açık olmadığı için fetus ve doğum sonrası yenidoğan dışkı yapamaz. Anal atrezi, atrezi seviyesinin levator bağının üstünde veya altında olmasına göre yüksek lezyonlu veya alçak lezyonlu olmak üzere iki şekilde görülebilir. Levatur bağının üstündek yüksek şekilli olan anal atreziye daha sık rastlanır. Anal atrezinin görülme sıklığı yaklaşık 1/2000 doğum olarak bildirilmiştir.

Tanı: Gebelikte anal atrezi tanısı nadiren konabilir. Ultrasonıografik olarak pelviste veya karnın alt tarafında genişlemiş kalınbarsak görülebilir. Tanı konan vakaların tamamına yakını üçüncü terimesterdeki gebelerdir. Daha önceki dönemde tanı konması yok denecek kadar azdır. Anorektal atrezide genişlemiş kalın barsak
ansları içinde çoğu kere kalsife mekonyum parçacıkları görülür. Genellikle genişlemiş kalın barsak ile üriner sistemi oluşturan organlara ait patolojik oluşumlara rastlanır. En sık rastlananı genişlemiş barsakla mesane arasında fistül oluşumudur.

Amniotik sıvı volümü genellikle normaldir. Bazen anal atreziye ek olarak her iki böbrekte birlikte patoloji görülebilir. Bu durumda oligohidramnios (amniotik sıvının az olması) görülebilir. Buna karşılık zaman zaman polihidramnios (amniotik sıvı miktarının artması) ile de karşılaşılabilir. Ancak anal atrezide polihidramnios olması için özofagus atrezisi, duodenal atrezi, damak-dudak yarığı gibi ek anomalilerin var olup olmadığına bakmak gerekir.

Anal atrezi ayrıca diğer birçok anomali ile birlikte de görülebilir. Bunlar genellikle omurga anomalileri, kalp anomalileri, trakeo-özofageal fistül, böbrek anomalileri ve kol-bacaklara ait anomaliler olarak karşımıza çıkabilir. Genellikle anal atreziye oranla diğer anomalilerin tanısı daha önce konur.

Gebeliğin üçüncü triesterinde normal gebeliklerde de sıklıkla kalın barsaklarda genişlemelere rastlanabilir. Kalın barsaktaki genişlemiş alanın çapı 18 mm’nin altındaysa bu durum çoğunlukla normal kabul edilir. Ayrıca zaman zaman anorektal bölgenin daha yukarısındaki barsak bölümlerinde de atrezi olabilir ve bu durum anal atrezi ile karıştırılabilir. Ayrıca atrezi olmadan kalın barsağın genişlediği Hirschsprung hastalığı da ayırıcı tanıda dikkate alınmalıdır.

Prognoz ve tedavi: Anal atrezide prognoz daha çok ilave anomalilerin var olup olmamasına bağlıdır. İlave anomali yoksa prognoz genellikle iyidir. Tedavi sonrası tekrarlama riski %3-%4 arasında değişir.

Tanı konan vakalarda fetal kromozom tayini için amniosentez veya kordosentez yapılmalıdır. Kromozomlar normalse pediatrik cerrahi konsultasyonu yapılmalıdır. Gebe normal antenatal takiplerle izlenir. Doğum şekli sezaryen için başka indikasyonıun var olup olmamasına bağlıdır.

Bilateral böbrek agenezisi veya displazisi olan fetusların yaşama şansları yoktur. Ayrıca kalp-damar anomalileri ile merkezi sinir sistemi anomalileride fetusun yaşama şansının olmadığı diğer anomalilerdir. Buna karşılık daha sık görülen barsak ile mesane arasındaki fistüllerde ameliyat ile başarı şansı yüksektir. Bunlarda barsak ve mesaneye ait inkontinans şikayeti sık görülebilir. İnkontinans kontrol dışı idrar ve gaita kaçırmak şeklinde olur. Anal atrezi dışında ek anomalisi olmayan izole vakalarda da ameliyat ile genellikle iyi sonuç alınır. Komplikasyon görülme sıklığı %10-%20 kadardır. Ameliyattan sonra barsak inkontinansı ve kabızlık şeklinde komplikasyonlar görülebilir. İnkontinans daha çok yüksek lezyonlu anal atrezilerde görülürken kabızlığa düşük lezyonlu olgularda daha çok rastlanır. Sadece anal atrezi veya düşük lezyonlu atrezilerde ameliyat ile düzeltme hemen yapılırken yüksek lezyonlu olgularda düzeltme ile birlikte kalın barsağın üst kısmının karın duvarından dışarıya dikilmesi olan kolostomi yapılır. İki üç ay sonra bebeğin durumuna göre kolostomi kapatılarak normal yoldan bebeğin defekasyon yapması sağlanabilir.

Kaynak: http://www.alkanyildirim.com/analartezi_1_10.htm

1 yorum:

arm dedi ki...

Yorum denetim.

Yorum Gönder